Göç
Göç koleksiyonu, turnaların göçüne tanık olduğum bir yaz ortaya çıkmaya başladı. Sonrasında koleksiyona yeni kuşlar eklendi, göç ederken Anadolu’ya uğrayan diğer kuşlar. Sürmeli Kız Kuşu, Çöl Koşarı, Kırlangıç ve daha niceleri.
Sırayla önce inceleniyor, çiziliyor ve hikayeleniyorlar.
Yanlarına bazen, kışladıkları veya yazladıkları bölgedeki bitkileri çiziyorum, bozkır sümbüllerini, gelincikleri, çukurova deltasının ılgınlarını...
Bu koleksiyonu şahsi olarak çok severek çalışmanın dışında, günümüz şartları için de ayrı bir önem taşıdığını hissederek çiziyorum. Değişen iklim dengesi, artan nüfus, sulak alanların işgali, nüfus artışına bağlı olarak çoğalan tarım alanları ve ne yazık ki kontrol edilemeyen avcılık, göçmen kuşların her zaman geldikleri topraklarda artık barınamasına ve çoğalamamasına sebep olurken ekosisteme her geçen gün geri dönüşü olmayan şekilde zarar veriyor.
Dilerim doğa insanoğlunun tahribatından kendini koruyabilsin. Ve bizim göçmen kuşlarımız gittikleri yollara, uğradıkları ovalara uğurlu gelsin.
“Tüm hikayeler vaktini beklermiş kendi aleminde;
Başlamak, bitmek bazen de dönüşmek için.
Turna kuşu hikayesiyle, adıyla geldi. Bir turnanın kanadında, telinde, alındayız şimdi
Ve
turna gibi yoldayız,
Turna gibi döne döne birbirimize varmaktayız.
Adımız ‘Göç’.
...“